• Dikiş-Nakış
  • Örgü-Yün işleri
  • El Sanatları
  • DIY-Hobi
  • Yaratıcı Hobiler
  • Sağlık-Güzellik
  • Kadın ve Moda
  • Mutfak
  • Pratik Bilgiler
.::HobiBox::.

11/01/2012

Bu Dünürler Size De Tanıdık Gelecek!

 Reklamlar, Sponsor Post  2 Yorum var

 

 Evli olan herkes, kendi annesiyle eşinin annesinin arasındaki çekişmeyi çok iyi bilir! Alttan alttan laf sokmalar, birbirleriyle rekabet etmeler, gözlerini devirerek imalı bakışlar... Vanish yeni kampanyası için çektiği videoda, dünürlerin bu tip komik atışmalarını çok iyi anlatmış! Yukarıdaki videoda birbirini çekemeyen bu iki dünürü siz de izleyebilirsiniz.

En çok sevdiğim şeylerden biri de, dünürlerin söylediklerinin yanı sıra aklından geçenleri de duyabilmemiz... Birbirleri hakkındaki gerçek düşünceleri, videoya büyük ölçüde mizah katmış. Oyuncuların mimikleri de bir o kadar iyi! Parodi tadındaki bu video çok konuşulacağa benziyor.

Üstelik Vanish’in Facebook hayran sayfasında, bu video ile bağlantılı bir aplikasyon da yer alıyor. http://bit.ly/omurbiterdunurgitmez adresine giderek ileride nasıl bir dünür olacağınızı öğrenebilir, pespembe bir çamaşır makinesi kazanma şansı yakalayabilirsiniz!

Bir bumads advertorial içeriğidir.

Devamını Okuyun
Pin It

10/25/2012

Bond, Sony ile İstihbarat Topluyor!

 Reklamlar, Sponsor Post  İlk yorumu siz yazın



23. macerasına çıkan James Bond’un yeni filmi “Skyfall”, 2 Kasım’da vizyona giriyor. Bu sefer MI6 saldırı altında ve James Bond hem arkadaşlarını korumak, hem de M’e olan sadakatini kanıtlamak zorunda. Sen de gerçek bir Bond hayranıysan, Sony’nin sürükleyici sosyal medya oyunu “AjanS” bir hayli ilgini çekecek.




Sony, “Skyfall” lansmanı ile birlikte geçenlerde açıkladığı sosyal medya oyununun ilk görevini dün verdi. Bond’un zihni sinir alet edevatları olmadan sıkıntıya düşeceğini düşünen Sony, “4 ekran ile Bond’a yardım et” görevini açıkladı. Q’nun verdiği görevde 4 ekran olarak TV – Tablet – Akıllı Telefon ve Laptop düşünülmüş. Bu 4 ekranın nasıl kullanılacağı da kullanıcılara bırakılıyor.



Q’nun sorusu ise şu şekilde:

“Eğer sen olsan, bu 4 ekrandan hangisini seçerdin ve o ekrana hangi özelliği eklerdin?”

Sen de bir ekran seç, farklı ve Bond’un işine yarayacak bir özelliği Twitter’da #M1benyaptım hashtag’i ekleyerek paylaş. En çok retweet edilen ve Sony jurisi tarafından seçilen fikirlerin sahipleri, Bond’un güvendiği Sony Xperia Tablet S, Gala Gecesi davetiyesi ve Bond 50. Yıl Blu-ray seti kazanacak.

Bakalım gerçekten Bond’a yardımcı olabilecek zihni sinir bir yanın var mı?

Yeni görevleri öğrenmek için, #AjanS hashtag’ini takibe devam et.

https://www.facebook.com/SonyTR
https://twitter.com/Sony_Turkiye #AjanS #M1benyaptım

Bir bumads advertorial içeriğidir.

Devamını Okuyun
Pin It

8/12/2012

www.televizyongazetesi.com da yazıyorum...

 Benden haberler  8 Yorum var

Herkese mutlu pazarlar,

Bir süredir www.televizyongazetesi.com da yazı yazıyorum, biraz arşivim olduktan sonra size haber vermek istedim. Sitenin içeriği gereği "magazin ve sanat" dünyasına hitap eden eleştri-makale yazılarımı isteyenler takip edebilir. Hatta takip eder de yorum ve görüşlerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim.

Gazete, konsepti gereği "yazarlar" başlığı altında yayınlanan yazılarımın dışında, o günkü yazıya konu olan kişi yada olay adıyla aynı zamanda "haber" olarak yayınlanıyor.

Yazılarımı genelde "dilsizyazılar" olarak twitter da paylaşıyorum, twitterı olanların yorumlarını oradan, buradan, facebooktan beklerim. Bildiğiniz gibi hem "dilimin hem klavyemin kemiği" yok, dilimde kalemim de serttir, iş yazıya gelince ve de haklı bir konumdaysak kimseye acımam. Tabi ölçüsünü, ne yazıp yazmıycamı ve seviyemi bilerek, koruyarak.

Şimdilik bu kulvar da başladım, ilerleyen günler de, bu tarzın yanında, favorim olan "siyaset ve gündem" üzerine yazılarımı paylaşacağım gazeteyi sizlere duyuracağım.

Bu arada tercihlerim yapıldı, umarım istediğim üniversite çıkar da, yapmak istediklerimi daha profesyonelce yaparım.

Bahsettiğim siteye girince, size göre, sağ alt köşede "yazarlar" kısmında en üst sırada yer alıyorum. (alfabetik olduğu için)

Adıma değil de, başlıkta ki "yazarlar" kısmına tıklarsanız, açılan pencere de, bana ait bir yazıyı bulup, orada ki adıma tıkladığınız da, siğer yazılarıma ulaşbilirisiniz.

Düşüncelerimin, yazılarımın sizlere tercüman olduğunu düşünüyorum. Bu konuda görüş ve yorumlarınız beni mutlaka olumlu yönde şekillendirecektir.

Şimdiden hepinize teşekkür ediyorum.

Afet Ergü Şaşmaz

(not: son yazım olan "Yüksel Aytuğ"a açık mektup" u okumanızı tavsiye ederim. Kendisi olimpiyatlara katılan kadınlara alaycı tavırla eleştirmişti. Bende buna istinaden kendisine cevap niteliğinde yazı yazdım.)

http://televizyongazetesi.com/yuksel-aytuga-acik-mektup!_7_57264

http://televizyongazetesi.com/Page/Writers/?WID=16

https://twitter.com/DilSizYazilar

http://dilsizyazilar.blogspot.com/

Devamını Okuyun
Pin It

Siz Hiç LSV Dükkan Çikolatası Tattınız mı?

 Reklamlar, Sponsor Post  1 comment



LSV Dükkan yani Lösev Dükkan’ında lösemili çocuklarımızın anneleri kendi elleriyle hazırladıkları organik kurabiyeler ve birbirinden renkli el emeği, göz nuru el işlerini sizlere sunuyor. LSV Dükkan bundan tam 12 sene önce LÖSEV Ankara’da, küçücük bir atölyede 5 anne ile başlayan bir çalışmayken bugün yüzlerce annenin ekmek parasını kazandığı meslek atölyeleri haline geldi.         
                             



Beslenme ile kanser arasındaki yakın ilişkiye dikkat çekmek için kurulan bu minicik atölye, seneler içerisinde azim, sevgi ve inançla büyüdü. Giderek büyüyen ve insanın içini ısıtan bu başarı öyküsü, LSV Dükkan markasını yaratmaya kadar uzandı. Lösemili çocuklarımızın annelerinin umutlarını, hayallerini işlediği, sevgiyle yoğurduğu her bir LSV Dükkan ürünü sevgili çocuklarımızı hayata bağlayacak.




Tüm renkleri ve lezzetleri ile Türkiye’nin her yerinden LSV Dükkan’a www.lsvdukkan.com üzerinden ulaşabilir ve sipariş verebilirsiniz.

Lösev’i Twitter’da @losev1998 hesabından takip edebilir, #LosevHayatVerir hashtag’i ile  paylaşımlarınızla destekleyebilirsiniz.

Bir bumads sosyal sorumluluk içeriğidir.

Devamını Okuyun
Pin It

7/13/2012

Sizlere haberlerim var !!

 Benden haberler, Duyuru  7 Yorum var

Herkese selamlar ve hayırlı cumalar...

Öncelikle geçtiğimiz günlerde, o çirkin yoruma karşı yanımda olan destek olan herkese teşekkür ediyorum.

Bildiğiniz gibi, bu blogumda kadına, hobiye yönelik yayınlarım mevcut. Ancak bilenlerin bildiği gibi, edebiyata ve yazı yazmaya düşkünlüğümden dolayı ve o tutmadığım dilimden ötürü, yazdıklarımı ve bundan sonra yazacaklarımı yeni açtığım blogta toplamayı düşünüyorum. "DilSiz Yazılar" adını verdiğim bu blogta düşüncelerimin, yazılarımın bir sahibi de sizler olacaksınız çünkü inanıyorum ki, aklı yolun bir olduğu durumlarda, mutlaka ortak düşüncede ve sözcüklerde buluşulur. Genelde siyaset ağırlık olmak üzere, toplumu, gündemi, bizleri yani insanı ilgilendiren her türlü konudan hasbel kader yazacaklarım olucaktır. Malum hayat sadece kekten, börekten, mimlemekten, örgüden, dedikodudan ibaret değil, bunun için zaten burası var:)

Düşünmeyi seven, düşüncelerime ortak olmayı isteyen herkesi yeni sayfama bekliyorum arkadaşlar. Her türlü yoruma ve eleştiriye açığım. Görünen o ki tepkisiz ve korkak bir toplum olduk çıktık, en büyük tahammülsüzlüğüm ise vurdumduymazlık olunca böyle bir sayfa çıkıverdi elimden...

Ayrıca, aynı hedefime ortak olan bir de Twitter hesabı açtım, facebook zaten biliyorsunuz, ama sosyal medyanın yeni fenomenini biraz keşfetmek ve daha çok ses çıkarabilmek için arzu edenler beni buradan da bulabilirler.

Son haberim ise, sevgili Ayşen yani sizin bildiğiniz Benhurum, bu akşam show tv de "şeflerin düellosu" adlı yarışmada yarışmacı olarak katılıyor, mutlaka seyretmeliyiz. Daha önceden de böyle aktivitelerin içinde olan sevgili Ayşen, yine maharetinin hakkını verecektir, kendisine buradan çok sevdiğimi ve çoook başarılı olacağına inandığımı söylemek isterim.

Şimdilik haberlerim bu kadar, güzel çalışmalarınızı ve emeklerinizi takip etmekteyim. Ösym sonuçları ve tercihler için biraz daha uzak kalmak zorundayım. Hepinize tekrar sevgiler...

http://dilsizyazilar.blogspot.com/

https://twitter.com/DilSizYazilar

http://www.facebook.com/afetergu68

Devamını Okuyun
Pin It

7/10/2012

Tenis raketinden "kalpli" duvar panosu

 Gençlerin modası, Pano ve çerçeveler, YARATICI ELLER  4 Yorum var



Ben çocukların tenis raketlerini niye attım ki:(

Hoş bir fikir ve çalışma, özellikle onların odasına. Sanırım başkasının kullanıp faydalanması daha mantklı geldi bana, bir daha olursa vermem kimseye...


Kaynak

Devamını Okuyun
Pin It

7/09/2012

Açma halkalarından bileklik çiçek motifler

 BİT PAZARI, İlginç fikirler, YARATICI ELLER  5 Yorum var







Herkese iyi haftalar.

Açma halkalarından bir çok şey yapılıyor, yaratıcılğın sını yok. Bu yaratıcı modeller de öyle. Sabır ve marifet ister ama, sonucuna da değer...


Kaynak

Devamını Okuyun
Pin It

7/05/2012

İzmir'li gözünden bir "İstanbul" yazısı...

 Benden haberler  6 Yorum var

Herkese merhabalar diyerek uzun süren ayrılığın ardından geldiğimi haber vermek istedim, ancak ne kadar sürer bu birliktelik bilmiyorum. Yani zaman zaman kopmalar yine olacaktır. Daha önceden söylediğim gibi, üniversite ve açık lise maratonum kısmen bitmiş olsa da halen devam ediyor. ÖSYM sonuçlarını beklerken, lise son sınıf sınavlarıma da az kaldı diyebilirim. Uzun süren ders çalışma ve test çözme günlerimden sonra biraz nefes almış durumdayım. Hatta bu arada hafta sonuna iki günlük kısa bir İstanbul tatilini bile araya sıkıştırdım diyebilirim. Tabi koşuşturmaca döndükten sonra da devam edecek gibi, yine bildiğiniz üzre kızımın düğün hazırlıklarına hızlanıcaz bundan sonra, 4 Kasım da düğünümüz var, yavaş yavaş telaş başladı. Daha az zaman aldığı için arada facebooktan sesleniyorum.

Gelelim iki günlük İstanbul maceramıza. Eşimin şirketi tarafından tertip edilen eğlenceye davetliydik (patronunun doğum günü sebebi) Cuma gecesi yola çıkıldı. Üç dört arabaydık ancak herkes bağımsız gitti, bizim aracımız sabah 10 da Haliç'te kalacağımız otelin önündeydik. Otelimiz Garden Haliç idi, çok sakin ve zevkli bir dinlenme zemini hazırlanmış otelde. Odalarımıza çıkacağımız saate kadar biraz turladık, aşağıda görüldüğü gibi Haliç'in Karaköy kısmında olduğumuz için, kapalıçarşıya yani Eminönü'ye geçmek için tekneye bindik.

Karaköy ve Eminönü arası bişey...



Eminönüne doğru tekne gezintisinden İstanbul'u seyir hali...

Eminönün den bir esnaf
Kapalı çarşıya yaklaşırken, yürüdüğümüz çarşıdan görüntü

Tekneyle geçerken bir kaç fotoğraf çektim, bu manzara hoş oldu, ışık, güneş harika geldi. Tdilatı yapılan bir yer ama adını unuttum :( bilen varsa söylesin...




Daha sonra Kapalıçarşıya yorgun bir vaziyette kapağı attık:)




İşte Kapalı çarşıdan çekebidiğim tek fotoğraf, o kadar yoruldum ki, o anlık başka çekmeye halimiz kalmadı:(

Daha sonra, otelimze döndük ve biraz dinlendik, akşama hazırlık var, kuaför vs falan, derken gece bizi bekliyor du...ama İstanbul'a gelir de sevgili Ayşen ile görüşmemek onu görmemek olur mu? elbette olmaz, kuzucum sağolsaun ben çıkamadığım için kaldığımız otele geldi, çokta iyi etti, özlemişiz birbirimizi sohbetimizi, lobiden ve otelin cafesinden bir kaç resim...






Görmüş olduğunuz gerdan ve kollarımda ki yanıklar zinhar havuz, deniz güneş yanığı değil tamamen "amale" yanığı, vaktimiz kısıtlı olduğundan, çok fazla bağımsız hareket etme şansımız olmadığından ne yazık ki otelin bile havuzuna giremedik:(

Bu arada sevgili Ayşen (Benhurum) Show tv. şşeflerin düellosunda yarışmacı oldu, yeni başlayan yarışmada arkadaşımız bir değişiklik olmazsa 3.haftada ekranlarda olucak, bu konularda ki tecrübesi ve becerisini bir kez daha kanıtlamış oldu.




Bu da akşam ki konseptimiz, kırmızı beyaz ağırlıklı oldu, sade ama şık olduğunu söylediler, umarım öyledir. Saçlarıma fön dayanmadığı için ve abartılı topuzlardan hoşlanmadığım için, saçlarımı balık sırtı ördüttüm..












Yemeğin yani doğum günü partisinin düzenlendiği Giritli Restoran, bu arada tam bir ege restoranı ve yemekleri var, ve hepsi harika...




Offff yaşlanmışız beee...





Giritli mutfağından kuş bakışı bakış...




ve ertesi günü otelden ayrıldıktan sonra ilk durağımız yerebatan sarnıçı, sonra adalar oldu ve sonra dönüş...






Otel den ayrılmadan önce ki son kahvaltımız, arkada ki peçeli çarşaflı arap turistler, istanbul un her köşesinde vardı desem yalan olmaz, ama nasıl yemek yediklerini merak edip arkama bakamadan duramadım, peçelerini kaldırıp çatalı ağızlarına verip hemen çekiyorlar!! yorum yok...




Büyük adadan iner inmez çektiğim manzara...




Büyük adadan iner inmez, sola dönüp çektiğim sahil manzarası, bir çeşit pazar...




Büyükadanın merkezinden görüntü, diğer yerlerinden çekemedim ama bundan farklı bir görüntü yok, açıkçası biraz hayal kırıklığı yaşadım, 20 yıl önceki adadan eser yok, şu an turist kalabalığı olsada o eski sakinliği ve huzur veren ambiansı kalmamış, ada halkının şikayeti ise, çoğu kişinin ticari amaçla adaya göç etmesi, yani sonradan gelenlerin verdiği kalabalıklık...




Ada dan şapkalı bir hatun geçti:)





İstanbul'da İzmir2li bir ikili....




Adalar vapurun dan dönüş, vaktimiz olsaydı niyet diğer adalar idi ama, bir başka bahara...




ve final.....ada vapuru yandan çarklı:) dönüş yolundan bir kare...


Evet daha çok resim var ama başka paylaşımlara çünkü, gözlerim artık tamam diyor. İstanbul a gelince, muhteşem, güzel, harika bir yer, tarihi ve görselliği harika ama ortak görüş şu "izmir in gözünü seveyim" belki yabancı geldiğinden belki, alışamadığımızdan ama iki günde İzmir i aradık, İstanbul, çok kalabalık, çok pahalı (bir fön 20 tl, 1 saat otopark 10 tl, su 1.25 tl vs vs vs..) çok karışık ve çok stresli, ayrıca kimse kimseye yardım etme söz konusu yok, eminim herkes böyle değildir, ama kimse ne sorduysak ya ya baştan savdı veya cevap bile verme di, bu bizi çok üzdü, çünkü İzmir li olarak sıcakkanlı olmamamızın verdiği karakteristik özellikleri karşıdan da bekelemk hayal kırıklığı uğrattı, ama dediğim gibi bu bir genelleme değil, belki de bizim şansımıza,  ama yine de insanları yardım sever . Bu arada coğrafi konumundan biraz başımız döndü, hakikaten 7 tepe üzerinde olması belli ediyor, çünkü ya bir yokuş çıkıyoruz, ya yokuş iniyoruz, İzmir de tek bir noktadan şehrin tüm yerine gidilebiliyor, o yüzden biraz zorlandık. Trafik yanlız gerçekten felaket, eşim İzmir de kızdığım trafikten özürdiliycek miş, tabi acaı kulanan kendisi olunca isyanı daha bir başka, Allahtan navigasyon vardı arabada, sağa gidin, sola yanaşın, hafif sağ yapın diye diye, bize gösterileyen yolları bulduk:)

İşte bir İstanbul masalamız da böyle bitti, ama herşeye rağmen gezilecek yer, ama dikkat edin yaşanılacak yer değil, üzülerek söylüyorum, paran ve vaktin olacak, o zaman İstanbul un tadı çıkacak...

Devamını Okuyun
Pin It

6/25/2012

Yemek Siparişinde Devrim: istelezzet.com

 Reklamlar, Sponsor Post  2 Yorum var

Bilgisayar başında o kadar çok vakit geçiriyorum ki, bazen market alışverişini bile internetten halletmem gerekiyor. Bunca işin arasında, bir de üstüne onu mu yesem, bunu mu yesem derken istelezzet.com’u keşfettim.

Bu da reklam filmi...


Yemek Siparişi Sepet ile Taşınmaz...:) from Istelezzet on Vimeo.


istelezzet.com’dan yaşadığım semti seçtiğimde karşıma çıkan  alternatiflerden en hoşuma gidenler ise ‘kararsızım servisi’, ‘mangal keyfi’ ve ‘konuk ağırlama’ seçenekleri oldu. ‘Kararsızım’ dediğimde bana en yakın alternatifleri sunarak zevkime göre yiyecek bir şeyler önermeye çalıştı; ‘konuk ağırlama’ dediğimde ise en yakın şarküteriyi işaret ederek kahvaltılıklardan, soslara, etlerden, hazır yemek ve makarnalara kadar nelere ulaşabileceğimi gösterdi. Bilgisayar başındayken böylesine ilgili bir ‘gurme’yle çalışmak oldukça keyifli.

Bunların yanı sıra ‘diyet yemekler’ ve ‘organik ürünler’ seçeneklerine de ulaşabileceğiniz istelezzet.com, her siparişten size puan kazandırarak biriken puanlarınızla yemek siparişi verme fırsatı da sunuyor. Sektördeki benzer alternatiflerine göre fark yaratan en büyük özelliklerinden biri de aynı anda birkaç farklı restoran ve firmadan sipariş verebilme imkanı.

Sonuç olarak tüm bu yenilikler bir araya gelince istelezzet.com’un internet sitesinden veya mobil uygulamasından sipariş vererek karnımızı doyurmak isteği arttıkça artıyor.

Şimdiden herkese afiyet olsun!

Bir bumads advertorial içeriğidir.

Devamını Okuyun
Pin It

6/18/2012

Bu yorumu yazan hangi "şerefsiz" ise çıksın ortaya

 Benden haberler  27 Yorum var

"ulan bi siktir git kaşarın kaşarın bunu sen mi ördün sen bunu ör gel bide beni ör yalandan kim ölmüş sahtekar düzenbaz Adsız tarafından Arşivde kalan son ördüğüm hırka hakkında tarih: 15.06.2012"


Evet aynen noktasına virgülüne dokunmadığım bu yorumu buradan da yayınlıyorum. Bunu örtbas ederek veya silerek görmezden gelecek kadar korkak değilim ancak yazan kişi cesaretin varsa, çıkarsın ortaya, çünkü sana güzel haberlerim var, savcıya şikayet edileceksin. Tabi cesaretin zaten olsaydı korkakça "adsız" sıfatının arkasına sığınmadan baştan yazardın. Tabi teknoloji senin ortaya çıkmana gerek kalmadan da seni bulacak. Bundan emin ol.

Sert veya olumsuz eleştriler gördüm, okudum ama böyle uslup ve terbiyesizlik görmedim. O yüzden yazanın utanma duygusu olmayınca bana da başka bir seçenek kalmadı...

Kızgınlığım ne senin yazdıkların ne kullandığın kelimeler, zira kötü söz söyleyenindir, hiç birini de üzerime almadım, ancak sen ve senin gibi "klavye yiğitliği" yapanlara da bir şekilde dur demek gerekiyor. Böyle sanal kahramanlıklarla kim bilir kaç kişinin huzuruna gasp ediyorsundur. Sana tavsiyem eleştirmek özgürlüktür ama terbiyesizlik ise karaktersizliktir. Kişiliğin bunları yapmaya müsaitse eminim sana hitap edecek bir yığın sanal adres var, seni oraya alalım !!

(Arkadaşlar böyle bir paylaşımla sizleride üzdüysem kusura bakmayın ama bunu yapmam geregiyordu.  Benim o hırkayı ördüğüm bilinir, bunun blog arkadaşlarımdan bile şahidim var, hediye ettiğim komşumda karşımda oturuyor bunları ispatlayacak durumdayım ama birileri istedi diye bunu yapmayacağım, ayrıca öyle aman aman cazip ve yapılması zor olan bir model de değil, bunları yazan kişi kadınsa artık nasıl bir beceriksizmiş ki bu modeli gözünde büyütmüş.)

Yorumun yazıldığı modelin yayımlandığı sayfanın linki aşağıdadır.

http://hobibox.blogspot.com/2012/05/arsivde-kalan-son-ordugum-hrka.html?showComment=1339709437185#c2462962690194928371

Devamını Okuyun
Pin It

6/07/2012

Cilt beyazlaştırıcı, lekeleri ve siyah noktaları giderici maske ve padişahların hep niyetine yedikleri "susamlı kurabiye"

 HER KADIN GÜZELDİR, Maske ve kremler, Sağlıklı Olalım  4 Yorum var

Faydaları : cilt beyazlaştıran, güneş lekelerinden arındıran ,siyah noktaları yok eden, cilt sarkmalarını toparlayan ve aynı zamanda da gözaltı morluklarına çok faydalı olan bir maskedir.

MALZEMELER:

*1 çay kaşığı kurutulmuş yumurta kabuğu tozu,
*1-2 damla limon suyu,
*1 yumurta akı,
*Yarım çay kaşığı bal,
*1 çay kaşığı melisa yağı,


YAPILIŞI : Yumurtanın kabuğunu iyice ezip toz haline getirin. cam bir kabın içine koyup İçine diğer malzemeleri de ilave edip tahta veya gümüş kaşıkla karıştırın. Önce cildinizi peeling yaparak ölü hücrelerden arındırın. Sonra bu maskeyi yüzünüze masaj yaparak yedirin. 7-8 dakika bekletip yıkayın.
Bu maskeyi haftada 2-3 sefer uygulayın. Kalan maskeyi buzdolabında saklayın.içindeki limon suyu sayesinde sivilceler kurur. Yumurta kabuğunun içinde 80 taneden fazla faydalı madde vardır. Bal cildi besler. Yumurta akı cildin gerginleşmesini sağlar.

Güzellik uzmanı şems aslan, cildi ve metabolizmayı güçlendiren, kanı temizleyen, Osmanlı padişahlarının hap niyetine tedavi amaçlı yedikleri, susamlı kurabiye nin tarifini verdi. Şems aslanın deymi ile

‘’ 5 li mucize ‘’kurabiyenin yapılışı ;

MALZEMELER:

*200 gr. Çekilmiş ceviz,
*200 gr. Çekirdeksiz kuru üzüm,
*200 gr. Kuru kayısı,
*200 gr. Bal,
*1 limonun suyu ve kabuğu,

YAPILIŞI: Cevizi, kuru kayısıyı, ve kuru üzümü rondodan çekin. Balın içine karıştırın.(karıştırma sırasında tahta kaşık ve ya gümüş kaşık kullanın )bu karışımdan 1 er kaşık alıp ,tamamen susam bulayın. Ve buşakilde hazırlanmış bu kurabiyeden sabah ve akşamları 1 er tane yiyin. Daha fazla yerseniz alerji yapma olasılığı olabilir.

Kaynak

Devamını Okuyun
Pin It

6/02/2012

Dünyanın En Sessiz Süpürgesi Rowenta ile Tanışın!

 Reklamlar, Sponsor Post  İlk yorumu siz yazın




Elektrikli ev aletlerinin güvenilir markası Rowenta yine bir ilke imza atmış. Silence Force Extreme adını verdiği süpürge serisinde güç ve sessizliği bir arada sunmuş. Çıt çıkarmadan çalışırken evimizi dip köşe temizleyen Rowenta ile temizlikte yeni bir döneme adım atıyoruz.

Rowenta Silence Force Extreme dünyanın en sessiz süpürgesi! Düğmesine bastığınızda çalıştığı neredeyse anlamıyorsunuz. Bu sessizliğinin yanında üstün bir temizleme gücüne de sahip.

Torbalı ve torbasız olarak iki ayrı kategoride ve topam 8 farklı renkten oluşan bu süpürgeler gerçekten şahane! Torbasız olanı Çoklu Siklon Teknolojisi sayesinde saatte 300 km hızla tozları süpürgenin içerisine alıyormuş. Aynı zamanda, emiş performansını kaybetmeden evi süpürmek artık çok daha zahmetsiz ve kolay.

Buradan Rowenta Silence Force Extreme’in nasıl çalıştığını izleyebilirsiniz:


Rowenta




Rowenta elektriğin zamlandığı günümüzde bizleri düşünmüş ve enerji tüketimi %50 azaltılmış. Tasarım ve renk olarak da hayran kalacağınız bir Rowenta mutlaka vardır. Ben mesela mor olanına bayıldım!

Ayrıca diğer aksesuarları da kullanım konforunu artırmak için özel olarak tasarlanmış, evde hayatınızı gerçekten de çok kolaylaştırıyor. Koltukların altını temizlerken öyle yerlere yatmanıza veya eğilmenize gerek kalmıyor.

Kısacası, evinize sessiz bir güç arıyorsanız, aşağıdaki linke bakmadan geçmeyin derim.

http://www.rowentasupurge.com

Bir bumads advertorial içeriğidir.

Devamını Okuyun
Pin It

5/28/2012

Tema Vakfından duyurudur! mutlaka okuyun ve paylaşın...

 HABERİNİZ OLSUN, Sağlıklı Olalım  5 Yorum var




Yeryüzünün aldığı yağmur oranı 10 yıllık aralıklarda artar.
Bu sene (2012) dünyanın periyodik olarak en çok yağmur alan yıllarından biri olacak, bu nedenle yediğiniz kayısı, şeftali, kiraz, vişne, karpuz, kavun, erik vb. meyvelerin çekirdeklerini lütfen çöpe atmayın, hele çöp poşetlerine ASLA hapsetmeyin.'GDO'lu olmayan, doğal tohumlarınızı poşete atmayın.. toprağa atın'

Mümkünse herhangi bir yerde toprağın 10 cm altına gömün.
Üzerine de bir bardak su dökün.
Gömme imkanınız yoksa bi poşette bu çekirdekleri biriktirip yanınıza alın ( yada arabanıza koyun) arsa, tarla, toprak yol kenarı, yamaç gibi toprağı gördüğünüz alanlara bu çekirdeklerinizi savurun, korkmayın bu çevre kirliliği değildir aksine çevre için yeni hayattır.

Doğa hemen o yeni çekirdekleri kucaklar ve besler…
Yapacağınız en kötü hareket çekirdekleri poşetlere hapsetmektir !
Bunu yapmayın ve yaptırmayın.
Yapılan çalışmalarda doğaya başıboş atılan yada dikilen bu çekirdeklerin en az yarısının yeşerip ağaç veya bitki olduğu kanıtlanmış.
En büyük israflardan birisi meyve çekirdeklerinin çöpe atılması, ülkemiz adına küçümsenemeyecek büyük bir servet...
Daha yeşil bir ülke için, daha temiz hava için, toprak kaymasını önlemek ve yeni nesillerimize yeşil bir dünya bırakmak için hep birlikte elimizden geldiğince meyve çekirdeği gömelim, savuralım, fırlatalım…

Bu uygulama TEMA tarafından başlatıldı ve bilinçli toplum olarak bizlerin desteklerini bekliyor, Doğaya yardım etmek, gelecekte etrafımızı saracak beton ve gökdelenlerden alamayacağımız oksijeni karşılamak için bile bu çekirdeklerden çıkacak ağaçlara ihtiyacımız olacaktır.
Poşete koymadığınız her çekirdek için şimdiden teşekkürler..

Devamını Okuyun
Pin It

Arşivde kalan son ördüğüm hırka

 Bebekler için, Bebeklere örgü  12 Yorum var



Herkese merhabalar, epeydir buralarda yoktum. Biraz kendimi hatırlatayım istedim. Bulduğum ilk boşlukta geldim. Dersler düğün hazırlığı derken koşuşturmaca içindeyim.

Bir kaç ay önce bir yakınımızın bebeğine ördüğüm bulmaca hırka, arşivde olan kendi emeğimi paylaşayım dedim. Evdeki yünleri değerlendirmek için güzel bir model örgü, daha önce de bu örneği paylaşmıştım.

Fazla vakit almıyor, ulaşması, iletişimi daha kolay oluyor diye facebook tan sizleri izliyorum.
Hepinize nice güzellikler diyerek, Allaha emanet olun diyorum. Sevgiyle sağlıcakla kalın...











Devamını Okuyun
Pin It

5/25/2012

Aradığınız Emlak Hurriyetemlak.com'da!

 Reklamlar, Sponsor Post  İlk yorumu siz yazın



Emlağa dair her şeyi tek çatı altında buluşturan www.hurriyetemlak.com, çok seçenekli güncel ve detaylı ilanlarıyla, gelişmiş arama özellikleri ve kullanıcı dostu tasarımıyla, sektöre dair güncel haberleri ve istatistiki bilgileriyle, tam anlamıyla emlak sektörünün nabzını tutuyor.

Satılık ve kiralık daireler, ofisler, iş yerleri ve tüm konut projelerini bulabileceğiniz www.hurriyetemlak.com, sunduğu çok sayıda seçenekle size aradığınız emlağı mutlaka bulma olanağı sağlıyor.

İlanlarda okul, hastane, restoran, alışveriş merkezi gibi çevre bilgilerine ulaşabiliyorsunuz. Video desteğiyle gayrimenkulü içindeymişcesine izleyebiliyorsunuz. Baktığınız evin ya da iş yerinin net konumunu harita üzerinde görebiliyorsunuz.

Bu kadar kolaylık ve çok seçenek varken www.hurriyetemlak.com’da, aradığınız emlağı ya da emlağınızın talibini bulmanız an meselesi!

Bir bumads advertorial içeriğidir.

Devamını Okuyun
Pin It

4/24/2012

Mutluyum...Umutluyum...

 Benden haberler, HAYAT BİLGİSİ  15 Yorum var

YGS den 220 aldım, belki bu puan düşük ama benim için iyi, iyi çünkü 25 yıllık aradan sonra, bunca boşluktan sonra, hiç hazırlıksız deneyimsiz sadece mevcut bilgilerle bu puanı almak fena değil herhalde...eğer bir kaç deneme sınavına girseydim ve YGS de hangi konuların çıkacağını araştırıp biraz üstüne düşseydim 300 den fazla alacağıma eminim.

Şimdi LYS hazırlanıyorum, günde 4-5 saat veya en az 2 saat test çözmeye çalışıyorum, bazen atladığım günler var ama ertesi günü telafi etmeye çalışıyorum, malum bir yandan düğün çeyiz hazırlıkları da bana bakıyor, gece ders, gündüz çeyiz, iş güç...Puanım baraj üstündü olunca biraz daha şevk lendim, neden daha fazlası olmasın dedim, bu yorgun ruh ve beden hala benim adıma çaba gösteriyorsa neden olmasın dedim...

Örgün eğitim aslında olur, bir şekilde bir yerlerde mutlaka tuttururum ama cesaret edebilir miyim bilmiyorum, hoş YGS sınavında ki bakışlara ve düşüncelere aldırmadığıma göre, onsekizlik gençlerle aynı anfide okurken maruz kalacağım davranışlara da aldırmam herhalde ama dediğim gibi hayatım sadece "kendimden" ibaret değil...

Yıllardır hayalini kurduğum, evlenmeden önce aslında mutlaka "olabileceğim" öğretmenlik mesleğini yerine getirmeyi çok isterim, kulvarında çok iyi olduğum ve bedenen, ruhen ve aklen kendimi yakın hissettiğim "Türk Dili ve Edebiyatı" bölümünü uzaktan veya açık öğretimden Allah nasip eder ve bana ömür ve sağlık verirse okumak istiyorum. Edebiyata yakın hissediyorum diyorum çünkü yıllardır yazdığım şiirler tecrübeyle sabittir. Antoloji sitesine girip benim adımla arama yaptığınızda naçizane şair ünvanıyla, sayıları 70 i bulan şiirlerimi okuyabilirsiniz.

Gönül öğretmenliği doğrudan okumak ister, ama bu yaştan sonra Devlet Baba beni atamak için dört gözle beklemeyeceğine göre, bölümün "alanını" okumak daha doğru (belki biliyorsunuz dur örneğin, Tarih Öğretmenliği yerine "Tarih Bölümünü" bitirirseniz formasyonu veya tezsiz yüksek lisansı verip öğretmenlik yapabilirsiniz veya fakültede kalarak akademisyen veya araştırma görevlisi olabilirsiniz. Araştırma görevlisi olmanın yaş sınırı 35 ama öğr.görevlisi, okutmanlık, uzmanlık gibi alanlarda yaş sınırı yok) bitireceğim üniversitede lisans yapıp Öğr. Görevlisi kalmak en mantıklısı, tabi bunlar şimdi bana çok uzak geliyor, adım adım hedef belirleyip ilerlemek gerekiyor. Bir anne ve kadın olarak ta önceliklerimiz malum hep çocuklar ve onların geleceği, sanırım ben en başta yapacağımı sonradan yapıyorum, olsun böylede güzel, önce onları okuttum ve okutuyorum, şimdi sıra bende diyorum. Oğlumla aynı sınava girmek, aynı sınavlara hazırlanmak, karşılıklı testler çözmek, bu heyecanı birlikte yaşamanın verdiği duygular, hiç bir şey olmayacak olsa bile bana yeter...

Bu arada bilgisi ve haberi olmayanlar için söylüyorum AÖF sadece Eskişehir Anadolu Ün. okunan bir seçenek olmayacak, YÖK uzaktan eğitimi ve açık öğretimi diğer Devlet Üni. ve Vakıf Üni. serbest bırakmış, ayrıca AÖF ilgili genelgeyi yenilemiş ve bazı yenilikler ilave etmiş. Şunu da belirteyim "uzaktan eğitim" ile "açık öğretim" çok farklı sistemler. AÖF verilen kitaplarla sadece senede iki oturumlu sınava katılıyorsunuz bilemediniz en fazla bütünleme sınavı veriyor yanılmıyorsam, ama proje ödev tez vs. gibi çalışmalara katılamıyorsunuz senkron veya asenkron eğitim yok (örgün öğretimde ki sınıflara online katılabiliyorsunuz aynı saatte veya daha sonra katılabiliyorsunuz) karşınızda muhatap alacağınız bölüm dekanı veya öğretim görevlisi yok bunun gibi bir çok olanaklar yok, ama uzaktan eğitimde bunlar ve daha fazlası mevcut, şöyle diyeyim uzaktan eğitimde, sadece zaman ve mekan size ait, sadece o anda o sınıfta bulunmuyorsunuz. Bunun önceliğinin mutlak olması gerektiğini düşünmek belki doğrudur ama maddi veya sağlık yönünden veya diğer imkansızlıkardan dolayı örgün eğitime katılamayanlar için ideal bir alternatif. Ara sınavlara online katılıyorsunuz veya netten yapıyorsunuz ancak finaller için bağlı olduğunuz fakültede yüz yüze katılmanız gerekiyor. Proje ve ödevlerinizi DOC olarak fakülteye netten ulaştırabiliyorsunuz. Benim hedefim İstanbul Üni. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü olacak, tabii AÖF gibi barajı geçmek yeterli değil, buraları da puanla alıyor. Ayrıca, ODTÜ, Akdeniz Üni. Sakarya Üni. Ahmet Yesevi Üni. Gazi Üni. gibi bir çok fakültede uzaktan eğitime geçilmiş bile, bunun daha genişleyeceğini ve böylece bizler için kaliteli rekabet doğacağını düşünüyorum.

Kıssadan hisse gerçekten okumak isteyene bahane, mazeret yok, okumanın ise yaşı yok, şekilde görüldüğü gibi:)

Evlendiğimde çocuktum, sonra çocuklarım oldu, onları büyütürken kendimi de "büyüttüm" ve şimdi buradayım...

Hem kendimi kendime kanıtlamak, hem Rahmetli Annemin daha sonra benimde pişmanlığıma dönüşen "hayallerini" vasiyet olarak yerine getirmek için çıktım bu yola, Allah İnşallah yüzümü kara çıkarmaz...

Devamını Okuyun
Pin It

4/16/2012

Odun külü suyu ile İzmir pişisi

 Benim Pişirdiklerim, Hamur işleri, Pişiler  7 Yorum var



İyi haftalar,

Öncelikle uzun aradan sonra yazdıklarımı okuyup ta bana dua eden, destek olan ve zaman ayıran vefalı arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.  Ne yazık ki yorumları fazla okuyup cevap yazamıyorum, inşAllah bu telaşlar bitince eski günlere dönücez.

Dün evin erkekleri maç saatinde evde doluşunca, yeğenler kuzenler hep birlikte Fener-Trabzon maçına hazırlık yaparlarken benim mutfağa girmemem olmazdı, yoğun talep üzerine bizim meşhur pişimizden yapmam istendi. Ancak bu sefer daha önce bir kaç kere denediğim ve güzel lezzetli sonuçlar aldığım "odun külüyle" denedim ve çok beğenildi. Büyüklerimizden kalma bu özgün tarif gerçekten yapılmaya değer. Özellikle börek ve poğaçalar da nefis sonuçlar veriyor. Ben bu sefer pişi de denedim, İzmir'in pişisi ve lokması meşhurdur, genelde mayalı yapılan bu tariflere Arnavut mutfağının "lokum" dedikleri pişinin malzemelerini kullandım, yani sadece maya ve su değil. Odun külünün verdiği taş fırın kokusu ve diğer malzemeler ile inanılmaz lezzetli oldu (diyorlar)



MALZEMELER:


1 Çay bardağı küllü su (odun külünü pide veya gevrek fırınlarından alabilirsiniz)

1 Su bardağı ılık suda eritilmiş kuru maya (yaş maya olması daha iyi)

1 Su bardağı süt

1 Su bardağı yoğurt

2 Yumurta

Tuz ve bir miktar şeker

Aldığı kadar un (mümkünse birazını baklava unu kullanın)


YAPILIŞI:

Odun külünü mümkünse bir gece önceden veya sabahtan bir çay bardağına koyup üzerine su ilave edin ve bekletin, öne karıştırıp daha sonra hiç ellemeyin, suya kokusu karışan kül daha sonra dibe çökerek şeffaflaşıyor ve yüzeye çıkan duru suyu yine hiç bulandırmadan diğer malzemelerle birlikte yumuşak bir hamur tutuluyor, yaklaşık bir saat ama mümkünse daha fazla dinlendirin ve mayalanmasını bekleyin. Daha sonra istediğiniz şekli verin (şekil verdikten sonra da biraz beklenirse pişerken daha çok kabarır) ben merdane yardımıyla tabak büyüklüğünde açıp kızgın yağda kızarttım. Eğer içinde süt yoğurt gibi malzemeler olmasaydı dilerseniz poğaça formatı verip içine peynir koyarak ta kızartabilirsiniz, ama içeriği zaten bu malzemelerden yana zengin olduğu için gerek kalmıyor.

Pazar günleri için harika bir lezzet, tabii misafirleriniz içinde...

Şimdilik bana müsade, kolay gelsin ve afiyet olsun...

Devamını Okuyun
Pin It

4/15/2012

Parmak arası terliğin örgü babet ile yeni görünümü

 BİT PAZARI, DIY projeleri, Patik ve çorap modelleri  4 Yorum var



Evet bildiğimiz parmak arası terliktir kendileri, parmak arası aparatı sökülüp, örülen örgü babet dikiliyor ve kenarlara hasır örgü yapıştırılıyor. Yaz aylarından kalma işe yaramayan terlikler için hoş bir geri dönüşüm. Diğer ayrıntılara linkten bakabilirsiniz.


Link

Devamını Okuyun
Pin It

4/13/2012

Fiyonklu haroşa bebek yeleği

 Bebekler için, Bebeklere örgü, ÖRGÜ, Yelekler  6 Yorum var







Haroşa örgünün böyle zarif ve şirin olabileceğini kanıtlayan basit, sade ama çok şık bir yelek, aksesuarı kız veya erkek bebeklere göre değişebilir, erkek bebeğe resimde görüldüğü gibi piti kareli bir fiyonk cici durmuş, hatta bu kurdeleye papyon şekli de verilebilir, kızlara ise örneğin kendisi de pembe olması koşuluyla pembe şık bir kurdele çok iyi gider. Örnek çıkarmayı bilenlere sanırım bu resim yeterlidir.




Buda hoş ve değişik bir modeli, kruvaze olarak örülmüş ama çok şık olmuş...

Link

Devamını Okuyun
Pin It

4/10/2012

Düğün - Sınavlar ve ben ve biraz müsade...

 Benden haberler, Duyuru, Dünya hali  10 Yorum var





Her kese günaydın, mutlu günler, mutlu saatler...

Başlık biraz karışık ve anlamsız oldu galiba ama anlatmak istediklerimi özetlesin istedim.


Geç geldim ve hemen gidiciyim, uzun zamandır aranızda olmamanın verdiği ağırlıktan biraz hafiflemek için ses vermek istedim.

Oldukça yoğun telaşlı ve stresli günler geçiriyorum, sanırım kasım ayına kadar da bu böyle devam edecek. Niye kasım derseniz "4 Kasım 2012" kızımın düğünü var (aslında nikah düşünüyorlar, yeri ve saati tam belli değil bu güzel gün yaklaşırken haber vereceğim) o yüzden hazırlıklar ufak ufak başladı, hem heyecan hem telaş biraz da burukluk karması bir şeyler yaşıyorum!...

Bildiğiniz üzre bazı rahatsızlıklarım mevcut olunca (boyun ve bel fıtığı) yavaş ve yorulmadan yapmak gerekiyor, üstüne bir de tek başına olunca her şeye de size bakınca  işlerin yoğunluğu ve zamanın sayılı olması ister istemez insanı çevresinden koparıyor, sevgili günlüğüm ve siz sevgili dostlar da bunlara dahilsiniz. Tabi bu arada iki haftadan fazla evde ps yoktu, laptoplar başımıza epey bir iş açtı, zamandan yana kısıtlı olduğum günlerime bir de teknik aksaklıkları eklersek anlayın halimi!

Bu koşuşturmaca da mevcut olan şikayetlerimin tedavisini  sürdürürken tahliller ve tetkikler sonucunda başka sevimsizlikler in yorgun vücuduma ziyarete geldiklerini öğrendik, kısacası "guatr" teşhisi konuldu, ayrıca aşırı düzeyde demir noksanlığı ve kansızlık tespit edildi. Dr.un söylediğine göre 9 yaşında bir çocuğun kan değerlerine sahipmişim, tabi bunlara miyom ve kistlerle ilgili hormon testleri sonucunda ulaşıldı. Bu ay içinde guatr için ultrasona gireceğim. Kesin tanı ve tedavi daha sonra başlayacak, diğer noksanlıklar için de ilaçlara tam gaz devam. Umarım ziyaretime gelen bu istenmeyen misafirler bir an önce giderler...anlayacağınız bir revizyon gerekli galiba:)

Tabi bu yoğun günlerim bunlarla da sınırlı değil, uzun zamandır hayalini kurduğum üniversite (LGS) sınavına girdim. Hayalim diyorum çünkü erken evliliğin bana verdiği kayıplardan biride eğitim hayatım oldu. Üniversite sınavına girememek içime oturuyordu yıllardır. Hep "mutlaka bir gün bu sınava gireceğim, o heyecanı o hazzı tatacağım" derdim, derdim de bir türlü hayat meşgalesinden ve sorumluluklardan kendim için bir şeyler yapmaya zaman ve mekan bulamadım, ama artık zamanı geldi diyerek zengin kalkışıyla sınava beş gün kala kitapları elime aldım ve mevcut olan bilgilerimi tazelemek istedim. Zaten iki yıldır, son sınıfında bıraktığım İzmir Kız Lisesi öğretimimi açıktan tamamladım (son sınavlar mayıs ve temmuzda) bu hazırlıklarında verdiği antremanla kalkıştım bu ulvi göreve. Yoksa içimde uhde kalacaktı hep.

Sınav günü beni görmeliydiniz, heyecan had safhada ama yiğitlik var ya, gayet sakin havalar dayım.  Çocuklar deseniz bir alem (kızımın okunmuş pirinç hazırlaması, oğlan test çözerken "ben sana tv açıkken ders çalışma demedim mi" diye azarlaması gibi tii ye alınmak hoş oldu) Oğlumda girdi bu yıl yine, kendisi Karşıyaka da ben Buca da bir lisede girdik, halimizi görmeliydiniz, anne-oğul sınava giren kaç kişi vardır bilmiyorum!

Evin babası bir beni bıraktı bir oğlanı, bir beni aldı bir oğlanı:) Tabi" bu yaşta okumakta neyin nesi diyen gözlere maruz kalmamak mümkün değil, o merdivenlerden inerken, bekleyen kalabalığın taze ve genç öğrencileri beklerken belinde çelik korseli bir hatunun inmesi oldukça tuhaf oldu, artık aşağı bakmamak için, kalemimi düşürmedim, suyun kapağını mı kapatmadım, eğil kalk, yana sağa sola bak derken aşağı indim. Anne babaların beni daha önce veli sanıp ta sınavdan çıkan öğrenci olduğumu görünce şaşkınlıkları ve hatta kimi zaman alaycı bakışları beni hiiiç ama hiç rahatsız etmedi...

Sınavım bana göre iyi geçti, uzun yılların verdiği boşluğa rağmen kendimce dolu olmam beni mutlu etti. Hiç çalışmama rağmen, pratik yapmamama deneyimim olmamasına rağmen 39 net çıkardım (ben sosyal bilimler alanıyım) 80 soruda benim seviyemde biri için iyisin dedi bilir kişiler....

Şimdi bu gazla LYS sınavlarına gireceğim, madem yola çıktım dönüş olmasın dedim, çalışmadığım halde böyle ise biraz işi sıkı tutarsam neden olmasın dedim. Eğer başarabilirsem kendimi bu alanda iyi hissettiğim AÖF Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü okumak istiyorum. Bu bölümü bitirenler, formasyon verip öğretmen olabiliyor veya akademisyen olabiliyor, bu bölüm yeni açılmış Tarih ve Sosyoloji bölümleri de var, bilmek isteyenlere paylaşmak istedim. (hedefim sadece bu alanı okumak sonrası Allah Kerim, okumanın ve eğitimin yaşı ve zamanı yoktur diye düşünüyorum)

İşte böyle... gündüz çeyiz hazırlığı, gece test çözerek günlerim geçiyor. Anlayacağınız çok işim var!

Diğer standart sorumlulukları da eklersek başımı kaşıyacak vakit yok, ne bloga bakabiliyor ne yorum yazabiliyorum. Çünkü şu sıralar benim için en değerli unsur "zaman" kavramı...burada geçireceğim vakit benim için inanılmaz değerli, üzülerek bunu düşünsem de yapmak zorundayım. Allah sağlık ve ömür versin, her şey telafi edilir.

Hemen gidiciyim derken umarım şimdi beni anlamışsınızdır. Ekstrem bir bir durum olduğunda, biraz kafa dağıtmak istediğimde uğrar sizlerin hal ve  hatırınızı sorarım bir ses veririm. Arşivimiz oldukça zengin ve faydalı, yine de dediğim gibi fırsat bulduğum anlarda yenilerini eklemeye çalışacağım hiç olmadı bu görevi arada  çocuklara devrederim...

Bu boşlukta ve sessizlikte merak edipte soran arayan vefalı dostlara teşekkür ediyorum, Allah hepinizden razı olsun, güzel sağlıklı ve huzurlu günler sizlerle olsun.

Bana dua edin, sizlerin duası en büyük destek. Allah yüzümü kara çıkarmasın. Önceliğim elbet yine çocuklar, kızımın düğün telaşı ama elimden geldiği kadar her işimi bir arada yürütebileceğimi düşünüyorum ve umuyorum.

Şimdilik bana müsade...

Allah hepinize yar ve yardımcı olsun...

Hoşça kalın...

Devamını Okuyun
Pin It

4/03/2012

Ailece Tatilin Keyfi Sony Projeksiyonlu Handycam'le Çıkar!

   1 comment


Projeksiyon özelliği sayesinde Sony Handycam; ailece geçirdiğiniz o değerli anları, istediğiniz yerde tekrar tekrar izleyebileceğiniz ölümsüz anılara dönüştürüyor!

Ailece gidilen tatillerde, anılarımızı kaydetmek ve sevdiklerimizle paylaşmak için mutlaka yanımızda bir kamera götürürüz. Peki bu kamera aynı zamanda kaydettiğimiz videoları duvara yansıtabilseydi? Videoları sevdiklerimizle birlikte geniş bir alanda izlemek için bilgisayar veya televizyona muhtaç olmasaydık? Üstelik onları dilediğimiz zaman dilediğimiz yerde izleyebilseydik? Sony’nin yeni projeksiyonlu kamerası ile tüm bunlar artık mümkün!

Projeksiyon özelliğine sahip olan Sony Handycam, içindeki videoları istediğiniz yüzeye yansıtmanızı ve dilediğiniz an izlemenizi sağlıyor. Böylece hem ailenizle beraber yaşadığınız o değerli anları ölümsüzleştirebiliyor hem de onları sevdiklerinize de izleterek paylaşabiliyorsunuz. Artık anılarınız her zaman ve her yerde sizinle!

Bir bumads advertorial içeriğidir.

Devamını Okuyun
Pin It

3/10/2012

Tığ işi değişik bir örgü tekniği

 Tığ işi örgüler, Tutacaklar, Yün örgü çeşitleri  5 Yorum var



Bu bayan tutacak yapmış ama teknik bana çok değişik geldi, bildiğimiz ''ters sık iğnenin'' biraz daha zoru daha oyalayıcısı diyebilirim. Bunu örerken sabır zaman ve epey bir yün gerekli. Nasıl yapıldığına bakmak için buraya buyrun...

Devamını Okuyun
Pin It

3/07/2012

Crocodile örneği bot-patik

 Bayanlara Örgü, Bebeklere örgü, Çocuk örgü modelleri, Patik ve çorap modelleri  14 Yorum var



Çok şık ve çok zarif olmuş, crocodile örneği burada cuk oturmuş diyebilirim, yalnız bu hamarat hatun patiğin kendisi değil yapılışını pdf formatında size 8 $ satıyor:) sanırım tarifi örmekten daha zor...gemisini yürüten kaptan tabi ama belki bizden birileri bu güzelliği çözer de bizimle paylaşır...




Link

Devamını Okuyun
Pin It
Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa
internet kitapçınız kitapyurdu.com'dan binlerce kitaba ulaşabilirsiniz.

Popüler Yayınlar

  • Herkese Merhaba..Sonunda geldim; Kızımın düğününden ve çeyizlerinden kareler ve benden haberler ile
    Biliyorum çoook uzun zaman oldu, yani yaklaşık bir yıldır eskisi gibi faal değilim, bu benim için uzun bir ara demek. Geçen yıl bildiğ...
  • Elma ve süt ile kırışıklık maskesi
    Dün listemde bulunan "Mucize İksirler" in bu paylaşımını görünce hemen bunu "bende arşive almalyım" dedim, Hergün har...
  • Kurdeleden çok basit ama gösterişli bir gül yapımı (video)
    Kurdeleden bir çok fiyonk, gül, toka, takı aksesuar vs. gibi materyallerin yapımını gördüm ama böyle kolayını ve güzelini görmedim. Yılbaş...
  • Düğün bebeklerine penye "simokin"
    Bebekleriniz de düğünde şık olmak ister. Hem spor olupta hem tarz yaratmak bu olsa gerek. Azıcık severiz düğünlerde bebişleri rüküş yapmaya,...
  • "Müthiş" siteden "müthiş" motifler, örnekler (mutlaka bakın)
    Böyle bir kelebek gördünüzmü daha önce... Şu renklerin uyumuna örneğin güzelliğine bakın...bundan bir yatak örtüsü düşünebiliyormusu...
  • Patatesli ve lorlu açma kol böreği
    Beni takip edenler diyecekler ki, bu kadın evde börekten başka bişey yapmazmı, yapmazmıyım hiç, neler pişiyor yapılıyor ama, resimlemeye y...
  • Tığ işi örgü çanta yapımı
    Ben çok sevdim bu çantayı, tamamen tığ işi, düz trabzan, ve dönüşte tek sıra sık iğne (tarbzanın arka tek ilmeğine batırılarak yapılan s...
  • T-sihrt yenileme böyle olur
    O kadar çok var ki böyle evrim geçirmesi gereken kıyafetler. Yakası sıkan, boyu kısalan, eni çeken, kolları sarkan yani kilo alan sahibi dı...
  • Yeni tema ve rahatsızlığım
    Canım güzellerim, ben geldim, Bir kaç gündür yoktum, biraz rahatsızlığım biraz da şablon hazırlama derken sizlerden ayrı kaldım. Beni soran ...
  • Bisikletiniz için hoş bir "sepet" yapımı
    Çocukların gençlerin ve bisiklet severlerin hoşuna gideceği bir çalışma. Tabi sadece hoşuna gitmeleri yeterli değil, mutlaka bunu yapacak ...
TwitterFacebookGoogle PlusLinkedInRSS FeedEmail


Abone


Hayran


Yazı


Yorum
Follow Me on Pinterest

KONULARA ABONE OLUN

Siteye Abone Olun:

Delivered by FeedBurner

Çok Tıklananlar

  • Kurdeleden çok basit ama gösterişli bir gül yapımı (video)
    Kurdeleden bir çok fiyonk, gül, toka, takı aksesuar vs. gibi materyallerin yapımını gördüm ama böyle kolayını ve güzelini görmedim. Yılbaş...
  • El örgüsü battaniye (açıklamalı)
    Oldum olası el örgüsü battaniyelere bayılırım, bunu görünce çok hoşuma gitti, karşıdan tığla yapıldığını düşündüm ama, yakından inceleyin...
  • Açıklamalı "tunus işi" örgü
    Yine istek üzerine bir post daha. Tunus işini bilmeyenler, örmek isteyenlerden talep geliyordu hep. Vakti zamanında ort...
  • Açıklamalı zor ama güzel bir örnek (tığ işi)
    Bu örneği zaman zaman görüyordum ama nasıl yapıldığına ulaşamıyordum, nihayet ayrıntılı biçimde nasıl yapıldığını buldum ve hemen buraya g...
  • Tığ işi değişik bir örgü tekniği
    Bu bayan tutacak yapmış ama teknik bana çok değişik geldi, bildiğimiz ''ters sık iğnenin'' biraz daha zoru daha oyalayıcıs...
  • ''Hanım dilendi bey beğendi'' örneğinin değişik versiyonu
    Başlıkta dediğim gibi bizim bildiğimiz klasik hanım dilendi bey beğendi örneğinin değişik versiyonu, boşluğa yani zincire değil alttaki ör...
  • Yılbaşı gecesine özel "kalp" li hediye kutusu yapımı
    Martha ablaya gelmişken hemen çıkmak olmaz tabi, bu hediye kutusunu görünce görmemezlikten gelmek ayıp olur du. Sevgililer günü olarak hazı...
  • Tüm'' Nakış'' çeşitleri ve açıklamaları
    Ne zamandır arıyordum bu bilgileri toplu bir arada. Belki merak edenlere yeni başlayanlara faydası olur. Hazırlayanın derleyenin ellerine...
  • Şu meşhur "maydonoz-limon-sarımsak" kürü
    Sabah pek tv bakamıyorum ama bugün fox tv de Ömer Çelakıl'ın programında İbrahim Saraçoğlu konuktu, yine mesleği ile ilgili bilgiler ver...
  • Örnek arayanlara çok şık motifler
    Herkese selam, kış olunca elden tığ yün şiş düşmez, battaniyeler, patikler, hırkalar derken, mevsime yakışır şekilde hobiler de değişiyor....

Kategoriler

AHŞAP SANATI BENİM YAPTIKLARIM BLOG DÜNYASINDAN BİT PAZARI DANTEL DEKORASYON DIY projeleri EL SANATLARI EVİNİZİN MODASI HABERİNİZ OLSUN HAYAT BİLGİSİ HER KADIN GÜZELDİR KADINA DAİR KENDİN BİÇ KENDİK DİK KUMAŞLARIN TASARIMI MODA VE KADIN MUTFAK NAKIŞ MODELLERİ PİŞİRDİKLERİM SANAT KÖŞESİ SEVİMLİ DOSTLAR SİYASET RÜZGARI TAKI TASARIM Vintage çalışmalar YAP YAKIŞTIR YARATICI ELLER Çok güzel fikir bunlar ÇİÇEKLERİ TANIYALIM ÖRGÜ ŞABLON DERSLERİ ŞİFA NİYETİNE
>

ARŞİV ODASI

  • ►  2013 (2)
    • ►  Ekim (1)
    • ►  Mart (1)
  • ▼  2012 (97)
    • ▼  Kasım (1)
      • Bu Dünürler Size De Tanıdık Gelecek!
    • ►  Ekim (1)
      • Bond, Sony ile İstihbarat Topluyor!
    • ►  Ağustos (2)
      • www.televizyongazetesi.com da yazıyorum...
      • Siz Hiç LSV Dükkan Çikolatası Tattınız mı?
    • ►  Temmuz (4)
      • Sizlere haberlerim var !!
      • Tenis raketinden "kalpli" duvar panosu
      • Açma halkalarından bileklik çiçek motifler
      • İzmir'li gözünden bir "İstanbul" yazısı...
    • ►  Haziran (4)
      • Yemek Siparişinde Devrim: istelezzet.com
      • Bu yorumu yazan hangi "şerefsiz" ise çıksın ortaya
      • Cilt beyazlaştırıcı, lekeleri ve siyah noktaları g...
      • Dünyanın En Sessiz Süpürgesi Rowenta ile Tanışın!
    • ►  Mayıs (3)
      • Tema Vakfından duyurudur! mutlaka okuyun ve paylaş...
      • Arşivde kalan son ördüğüm hırka
      • Aradığınız Emlak Hurriyetemlak.com'da!
    • ►  Nisan (6)
      • Mutluyum...Umutluyum...
      • Odun külü suyu ile İzmir pişisi
      • Parmak arası terliğin örgü babet ile yeni görünümü
      • Fiyonklu haroşa bebek yeleği
      • Düğün - Sınavlar ve ben ve biraz müsade...
      • Ailece Tatilin Keyfi Sony Projeksiyonlu Handycam'l...
    • ►  Mart (10)
      • Tığ işi değişik bir örgü tekniği
      • Crocodile örneği bot-patik
    • ►  Şubat (23)
    • ►  Ocak (43)
  • ►  2011 (226)
    • ►  Aralık (82)
    • ►  Kasım (25)
    • ►  Ekim (11)
    • ►  Ağustos (5)
    • ►  Haziran (3)
    • ►  Mayıs (7)
    • ►  Nisan (1)
    • ►  Mart (16)
    • ►  Şubat (42)
    • ►  Ocak (34)
  • ►  2010 (543)
    • ►  Aralık (14)
    • ►  Kasım (51)
    • ►  Ekim (41)
    • ►  Eylül (15)
    • ►  Ağustos (67)
    • ►  Temmuz (80)
    • ►  Haziran (58)
    • ►  Mayıs (38)
    • ►  Nisan (28)
    • ►  Mart (31)
    • ►  Şubat (60)
    • ►  Ocak (60)
  • ►  2009 (27)
    • ►  Aralık (27)

 
  • Fotoğrafım
    Afet Ergü Şaşmaz
    Terapi gibi bişey burada olmak, hobi kutusunda her şey var, kadın, sağlık, örgü, moda vs vs. hayat zaten vesaire değil mi?
    Profilimin tamamını görüntüle

  • review http://hobibox.blogspot.com/ on alexa.com

    Zirve100 Site ekle
    http://labs.ebuzzing.de
  • Siirlerimi okumak için tiklayin.


    Hobiler Koleksiyon
Copyright © .::HobiBox::. | Powered by Blogger
Design by Free WP Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Hosted Exchange Alternative