Hepinize selam güzeller, küçük bir ayrılıktan sonra şık bir çalışmayla hayal gücünüzü şenlendireyim istedim.
Ancak şu iki gündür olanlar hakkında düşüncelerimi paylaşmak istiyorum,
İsrailin baskını çok şaşırılacak bişey değil, hiç beklenemeyecek bir şey hiç değil, yaptıklarını tasvip ve tarif etmek mümkün de değil. Ancak özellikle İsraille yaşanan diplomatik gerginlikler çözülmeden "kabadayı" tavırla, "ben girerim ben yaparım" edasıyla, inatla yanlış politikayla neden bu işe kalkışıldı önce bunu anlamak ve çözmek lazım, adamlar bas bas bağırdı, "girerseniz vururum engel olurum" diye. Peki neden bile bile lades dendi, kime neyi ispatladık. İsrailin diğer ülkeler üzerindeki gücü belli, adamlar tarihleri boyunca savaşmak silah üretmek ajan yetiştirmek savaşa neden olmak işgal etmek gibi eylemlerden ibaret olan bir yönetim ve anlayışa sahipken, senin o dost bildiklerin, neredeyse .....yaladığın ABD dahil olmak üzere "kınamaktan" öteye gidemez, sende öyle çıkar efelnirsin ama giden gittiği ile kalır. Yazık değilmi o insanlara...
Burada elbet art niyet yoktur, amaç bellidir "insani yardım" ama buna insanlık dışı zihniyetlerie çanak tutan malum Avrupa ülkelerinea yanlış politikalar uygulanırsa, bu kadar dış güdümlü kararlar alınırsa herif bizi şeyine bile takmaz, bedeli ne olucak, savaşmı ? ABD seni sokarmı savaşa? arabulucuk yapıcak, senin sırtını sıvazlıycak onun işkembesini doldurcak olan şehitlerimize olucak.
Bugün İsrail denen devlet diye aslında reel bir devlet yoktur, Başta İngiltere olmak üzere siyonist yöntemle orda burda dağılan, bir türlü kendilerine toprak yer yurt bulunamayan, kendilerini hiç bir topluma benimsetmeyen yahudileri, karşılıklı çıkar doğrultusunda yine siyonist işgal yöntemiyle filistin topraklarına yerleştirdiler, dağdan gelip bağdakini kovdular, buna da en büyük arabuluculuk eden şimdiki Ürdün Kralıdır (hüseyin). Şimdi gelinen nokta olmayan devlet içinde devlet yönetmeye kalkışmaktır, İsraile önce "uganda" münasip görülmüş ancak başaramamışlardır, sonra filistin halkına el uyaztılmıştır. Alt tarafı 50 yıllık bir tarihi olan İsrailide 6 savaş yaşamıştır. Sürekli tarihleri boyunca başka milletlerin sermayesinde onların toprağında havasında suyunda yaşamayı seven, ki buna asalak yaşamak derim ben, museviler için barışçı bir devletin mensubu olduğunu söyleyemem, Neyse şimdi tarih dersi çalıştırcak değilim kimseye, merak eden açar okur da, böyle katakülle işlerden meydana gelen toplumları tek başına dize getirmek dize getirmeye kalkmak meydan okumak sadece senin kayıplarına neden olur.
Adam sana "şu limana bırak" diyor, bırak orda sonra BM ileticek filistine, yok "ben girerim" ...girdik işte, haaa korkumuzmu var kimseden haşaaa...ama yiğtilik yaparken önce altını doldurucaksın ki sonra böyle insanlar ağlamasın...bu olayı bahane ederek hükümeti bertaraf etmek değildir niyet , değerli dostça yaşadığımız musevi vatandaşlarımzlada bir derdimiz yok, ama aklın yoluda birdir...
Şimdi gelelim bugünkü konumuza...(ne tuhaf bir kadın haaa, diyorsunuzdur bana, siyasetten politikadan, dikişe nakışa geçirlirmi)
İşte ne istediğin bilen insanlardan bir sanat, bence sanat çünkü insan bir işte yoğunlaşıp ona kendisini adadımı yaptığı iş sanattır. Bazen hepimizin düşütğü yanılgıdır bu, herşeyden biraz yapmak her çiçekten koklamak...oysa herşeyden biraz yapıcağımıza , tek bir şeyden çok bildiğimiz şey yapmak gerekir. Bu tasarımcı, tek yöntem tek malzemeyle harikalar yaratmış, usül aynı yöntem aynı ama kumaş ve desenler ve dizayn farklı olunca hepsi birbirinden şahane olmuş. Meslek sırrı olsa gerek açıklaması yok, ama bakılınca nasıl yapıldığı anlaşılıyor. Her zaman diyorum kullanılan kumaşın deseni çok önemli, kumaşlar tela ile sertleştirildikten sonra makinanın seyrek dikiş bölümünden yaprak şekine göre kenar çekilmiş, daha sonra da henüz çıkartamadığım ağaç dalı objeye aynı yöntemle dikilmiş...
Şimdilik müsade, yine gelicem...
offff 2.resimdeki çiçeklere bittim resmenn
YanıtlaSil