Biliyorum çoook uzun zaman oldu, yani yaklaşık bir yıldır eskisi gibi faal değilim, bu benim için uzun bir ara demek.
Geçen yıl bildiğiniz gibi üniversite sınavlarına hazırlanıyordum, fena bir puan almayınca (280) AÖF Türk Dili ve Edebiyatına kaydımı yaptırdım. Hiç çalışmadan 25 yıllık mevcut bilgimle ancak bu kadar puan alabildim, aniden gelişen ve öylesine girmeyi düşündüğüm bir sınavdı. Biraz oğlumu motive etmek birazda içimde ukte kalan bu sınavın havasını solumak istedim.
Şu anda 2. sınıfa geçtim, ama bu yıl hedefimi biraz büyüttüm ve çıtamı yükselttim, yani tekrar üniversite imtihanlarına girmek istiyorum eğer bir aksilik çıkmazsa. Bu sene alt yapım biraz daha donanımlı olduğu için ve önümde çalışacağım zaman daha fazla olduğu için şansımı bir kez daha denemek istiyorum. Eğer umduğum puanı yakalayabilirsem örgün eğitimde okumak istiyorum. Tabi şu anki okulumu devam edecek nasipse. Çünkü amacım ALES sınavlarına girebilmek, öğrendiğim kadarıyla fakültelerin 2.sınıflarında okuyanlar ALES sınavlarına girebiliyorlar...
Yani bu yıl, kendi sınavlarım ki bu demek oluyor ki güz ve bahar dönemlerinde ikişer kere gireceğimi düşünürsek toplam 8 adet sınava gireceğim sadece kendi okulumdan, bunun yaninda tekrar YGS ve YLS sınavları var ve bunun yanında ALES sınavları var...yani hayatım 40 dan sonra sınavlarla geçiyor...Hayatın içinde verdiğim bugüne kadar ki sınavlarım hariç...ama dün kendi kendime dedim ki "Allahım bu okuma ve sınav aşkını bana niye bir koca bulmadan önce vermedin" diye :)) sanırım belli bir yaştan sonra insan kendisine şu soruyu soruyor "kendim için ne yaptım" diye...işte ben bu soruyu sorunca ve cevap olarak kendimden "hiç" kelimesini duyunca haydi Bismillah diyerek kolları sıvadım...
Şu anda önümde zorlu bir süreç var, bu yıl çok önemli, ve bundan sonraki 3-4 yılımı kazasız belasız atlatırsam Allahın izniyle öğretmen veya öğretim görevlisi veya araştırma görevlisi olarak karşınıza gelicem...
Ve bu arada ehliyet sınavına da girdim :) baktım başka ne eksik diye, hah dedim bir bu eksikti dedim :))
Bu bir yıl bunlarla da geçmedi, hatırlasanız kızım nişanlıydı,geçtiğimiz Mayıs aynın 12 sinde kızım evlendi...şu son bir yılım bu koşuşturmacanın içinde bir de düğün ve çeyiz hazırlıkları ile geçti...çok zor ve meşakatli bir süreçti, yalnız olmak he şeye kendim koşmak zorunda olmam yorucuydu, dikilecek yıkanacak ütülenecek ne varsa benim elimden geçti diyebilirim.
Paylaşmaya zamanım olmadı ama şu Singer makinem nihayet çeyiz zamanı açıldı ve çok güzel şeyler yapıldı...çok cici nevresim takımları önlükler, yatak örtüleri, yastık kılıfları, çarşaflar ve el bezleri diktim...zevkime ve maharetime güvenen kızımın çeyizi bir hayli kabarık oldu...mübala emeyim ama sadece 100 adet havlu vermişim :) 30 koli sadece mutfak ve sırça eşyası çıktı, nişanlılık dönemi uzun olunca bir ben bir kızım almış, bir ben bir o derken herşeyden çifter üçer beşer olmuş...sıkı durun 7 tane çay süzgeçi, 5 tane limonluk ve 11 adet çay tepsisi bunlardan bir kaçı, 5 yorgan 5 battaniye ve 12 yastık....çok abartmışız değil mi, çünkü güya kızım evlenince ev boşalacak rahatlayacak diye umarken 4-5 koli ve bir yığın yastık geri geldi...yani şu an bir kız daha evlendirebilirim ama Allahtan karedşi yani oğlum var, sanırım alacağım gelin bu yönden şanslı olacak :))
Çeyiz serme faslı olmadı, kızım istemedi ama yinede derlerken toparlarken bir kaç kare resim çekmişiz...
evet şimdilik benden haberler bu kadar, buradan ayrı kaldım ama sosyal paylaşımlarda varlığımı devam ettirdim, orası bana biraz daha kolay ve tembel işi geliyor bu yoğunluktan ötürü :) umarım sizlerde hepiniz iyisinizdir, fırsat buldukça sizleri ziyaret edeceğim ama yinede eksikliklerim olursa için şimdiden affola...