Son yıllarda o kadar doğallıya ve doğaya açız ki, kelime dağarcığımız bile bu anlamda epey bir gelişti, "organik, ekolojik" gibi kelimeler son on yılın kahramanları oldu. Üzerinde çalıştığım işle ilgili olarak "ekolojik deterjan" araştırması yaparken bakın, gündelik hayatımızda kullandığımız deterjanların faydası olduğu kadar zararları nelermiş. Bir yandan temizlerken ve temizlenrken bir yandan doğayı nasıl kirlettiğimizi bilmek gerekir. Tabi bunu bilmek yeterli olmuyor, sonucuna ulaşmak, çözümüne varmak diyorsanız haklısınız çünkü ne yazık ki sağlıklı yaşamanın herşeyden daha çok bedeli var, artık sağlık=kalite olmuştur. Bunun içinde bizim sevgili dahiyane proje sahibi yöneticilerimizin umarız sağlığımzla ilgili süper öncelikleri olucaktır, Allahın günü çok bir gün olur elbette, ömrümüz buna vaki olurmu bilemem!!
Deterjanlalarla ilgili by yazıyı okuyunca sanırım bana hak veriveksiniz...
" Deterjanlara temizleyici özellik veren yapısındaki yüzey-aktif maddelerdir. Üreticiler çoğunlukla deterjanlar içinde pahalı olan bu maddeleri düşük oranda (%10-30) kullanmakta, onun yerine ucuz olan bentonit, kaolin, değişik tuzlar, asitler ve silikatlar gibi temizleyici özellikleri olan suda az eriyen inorganik maddeler karıştırmaktadırlar. Bir deterjanın yapısındaki biyolojik bozulmaya (biyodegredasyon) uğratmayan maddelerin oranı onun çevre kirlenmesi ve sağlığa olan zararlarının göstergesidir. Bu maddelerin su ve toprakta bozulmadan kalıp, akarsularla göl ve denizlere ulaşması buralarda yaşayan canlıları ve onlarla beslenen insanların sağlığını tehdit etmektedir. Son 25 yıl içerisinde birçok ülke deterjan üretiminde biyodegredasyonu hızlı yüzey-aktif maddeler ve katkı maddeleri kullanmaktadırlar. Yüzey-aktif maddesi Lineer alkil benzen (LAB) ve benzeri yapıda olan deterjanlar su ve toprakta daha hızlı biyodegredasyona uğradığından deterjan üretiminde öncelikle yeğ tutulmaktadır. Örneğin A.B.D 1963 yılından bu yana LAB dışında yüzey-aktif maddenin deterjanlara katılmasına izin vermemektedir.
Ülkemizde üretilen deterjanlara katılan dedosil benzen (DDB) yüzey-aktif maddesi kimyasal yapısında sağlam halkalı gruplar içerdiğinden su ve toprakta bakteri ve enzimlerin etkisiyle oldukça güç çözünmekte dolayısıyla doğada giderek birikmektedir.
Deterjan içerisinde bulunan yüzey-aktif madde dışında önemli oranda (%70-90) bulunan temizleyici, beyazlatıcı, yumuşatıcı, köpürtücü, parlaklık verici ya da antiseptik özellik veren katlı maddelerinin çoğu da yüzey-aktif madde gibi insan organizmasına gıdalarda ve diğer yollardan girdiklerinde dokularda iritasyon sonucu olumsuz etkilere neden olabilmektedirler. Her ne kadar bu maddelerin kanserojen etkili olduklarına ilişkin bilgi olmasa da bir çok kanser türünün dokuların sürekli iritasyonu sonucu oluşabildiği literatürlerde vardır.
Çeşitli gıda maddeleriyle vücudumuza giren miktarı yapacağı zarar yönünden önemlidir. A.B.D'de bir günde insan vücuduna giren deterjan yüzey-aktif maddesinin 0.3-3 mg arasında olduğu belirtilmesine karşın ülkemizde bazı yörelerde yapılan çalışmalar içme sularında çok yüksek miktarlarda deterjan bulunduğunu ortaya koymuştur.
Her ne kadar vücudumuza giren günlük deterjan miktarı bilinmese de, bunun çok yüksek düzeyde olması güçlük bir olasılıktır. Bu nedenle biyodegredasyonu en hızlı olan deterjan kullanılmasının özellikle ülkemizde önemi büyüktür.
Sonuç olarak medeniyet gereği olan temizlik işlerimizde kullandığımız deterjanların vazgeçilmez yararlarının yanında çevre kirlenmesi ve özellikle sağlığımız açısından zararlarından korunabilmek için üretimlerinin kontrol altında tutulması zorunludur. Sağlık Bakanlığı tarafından sağlığa ve çevre kirlenmesine en az zararlı bileşimlerin saptanıp bu standardın dışında deterjan üretimine izin verilmemesi gerekmektedir."
0 Yorum:
Yorum Gönder